English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Montag, 26. Dezember 2011

BITIRDIM SONUNDA SENI ;SUC VE CEZA!:)...DOSTOYEVSKI

Nihayet, uzun süreden beri, okumaya niyetlendigim halde bir türlü firsat bulamadigim, Dostoyevski'nin Suc ve Ceza adli kitabini bitirdim. Bu okudugum en uzun kitabiydi. Diger kitaplariyla kiyaslandiginda, gercekten de klasik olmayi hakedecek bir kitap.Cok sürükleyici ve ilk kez bir kitabi okurken, hani korku filmlerinde " ay bakamicim "moodu vardir ya adeta onu yasadim:) Simdi biraz yazarimizi taniyalim;

Dostoyevski 1822’ de koyu Katolik bir ailenin oglu olarak Moskova'da dogmustur.Babasi doktordu.Hasta bir annesi vardi. Disiplinli ve son derece baskici olan babasi,.Dostoyevski'nin  içine kapanik bir çocuk olarak büyümesine neden olmustur. Annesi ölünce babasi içkiye düstü, ogluyla da ilgilenmedi. On alti yasina geldigi zaman Petersburg’ daki mühendis okuluna gönderildi. Okuldayken babasinin bir cinayete kurban gittigini ögrendi. Bir daha da onun adini agzina almadi. Bu arada hayallerinin ürünlerini vermeye  basladi. Yarim  yaratilmis insanlarin  hikayesi olan   “ insanciklar “  adli romanini yazdi. Bundan sonraki dönemlerde aydinlarla birlikte hareket etti. Çari devirip yerine cumhuriyet yönetimini getirmek için yapilan hareketlere katildi. Önce ölüm cezasina çarptirildi, kursuna dizilmek üzereyken cezasi sürgüne çevrildi. Çarin emriyle Sibirya’ ya kürek mahkumluguna gönderildi.  Bundan çok etkilendi, ruhunda silinmeyecek izler meydana geldi. Bunun sonucu olarak sara nöbetlerine tutuldu. 1859 yilinda Petersburg’ a yeniden dönme izni çikti. Geçimini saglamak için durmadan yazdi.Eserlerinde güçlü psikolojik çözümlemeler vardir.Insan ruhunu kendi hayat tecrübelerini de katarak ustaca yansitmasini bilmistir.Çocuklugundan beri rüyalarini dolduran yoksul, merhamate layik, garip insanlarin romanlarini yazmaktan büyük zevk duyuyordu. Ölü Bir Evden Hatiralar,Ev Sahibesi, Budala , Karamazof Kardesler, kumarbaz önemli eserleridir.
 

 SUC ve CEZA;

Fakir bir genç olan Raskolnikov, başarılı olmasına rağmen hukuk fakültesini maddi sebeplerden ötürü yarıda bırakmak zorunda kalmıştır.Paranın, parayla ne yapılacağını bilmeyen, insanlık ailesine parazit olan aşağılık insanların elinde iken, toplumun gelişmesine büyük katkılar sağlayabileceklerin para sıkıntısı çekmesinin yanlış bir düşünce olduğunu düşünmektedir. Bu yanlışlığı düzeltmek üzere yaşlı ve zengin olan bir tefeciyi, görgü tanığı bırakmamak için öldürür. Kimsenin kendisini görmediğini ve geride bir iz kalmadığını bildiği halde, Raskolnikov müthiş bir tedirginlik içine düşer. İnsanlığını, masumiyetini yitirmiştir. Temiz kalpli Sonya'ya suçunu itiraf eden Raskolnikov, polise de teslim olur ve cezasını çekmek üzere Sibirya'ya gider. Beni en cok etkileyen karakter ise,Sonya idi...Onun  Raskolnikov'a duydugu sevgi ve hayata durusuydu. Raskolnikov'un annesinin sabri ve cirpinisi da beni aglatan bölümleriydi...

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen